karşılıklı

karşılıklı
1. mutual, reciprocal. 2. opposite, facing one another. - benzeşme ling. mutual assimilation. - olarak mutually. - sigorta mutual insurance. - taahhüt agreement, mutual agreement. - yapraklar opposite leaves. - yardım mutual assistance. - yer değiştirmek (for two officials) to exchange posts.

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • karşılıklı — sf. 1) İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı. 2) Birbirine karşı bulunan Salıncağın üzerinde karşılıklı ayakta duran kızlar, fıldır… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karşılıklı yapraklar — is., ç., bit. b. Sapların her düğümünde karşılıklı olarak ikişer ikişer bulunan yapraklar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUADAT — Karşılıklı düşmanlık, karşılıklı husumet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTEKABİLİYET — Karşılıklı vaziyet, karşılıklı durum …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • âşıktaşlık etmek — karşılıklı sevişmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bazı dingil döner, bazı teker — karşılıklı ilişkilerde her iki tarafa da zaman zaman söz söyleme hakkı doğar anlamında kullanılan bir söz Bizimkisi komşuluk gayreti dedi, içinden de ne demişler? Bazı dingil döner bazı teker. N. H. Onan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • laklak etmek — karşılıklı, gelişigüzel, havadan sudan konuşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mütekabiliyet esası üzerine — karşılıklı olarak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıra saygı gözetmek — karşılıklı saygı göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teati etmek — karşılıklı alıp vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muhabbet etmek — karşılıklı, dostça konuşmak Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”